Eiko Ojala, Estonya'da yaşayan bir illüstratör, grafik tasarımcı ve sanat yönetmeni. Ancak bugün blogumda kendisine yer vermemin sebebi tam olarak bunlardan biri değil. Pek çok dergi ve kitap için yaptığı kağıt kesme sanatı beni çok etkiledi. Oldukça başarılı ve yaratıcı bir hobisi olduğunu itiraf etmeliyim. Sanırım origamiden daha heyecan verici bir iş.
Daha fazla bilgi için buraya tıklayarak sanatçının web sitesini inceleyebilirsiniz.
Her zaman lüksleriyle, şıklığıyla New York'a yakıştırılan Sarah Jessica Parker aslında Greenwich'te verandalı bir tipik Amerikan evinde yaşıyor. Tipik dediysek $25 milyon değerinde olduğunu, 5 katlı ve neredeyse her odasında şömine olan bir ev olduğunu unutmayalım. Kültürel ve modern tarzın birleştiği eklektik bir dekorasyona sahip olan ev Sarah Jessica Parker'ınsa, zaten daha azı beklenemezdi değil mi?
Dikkat dikkat, bu bol fotoğraflı bir posttur! Kahvenizi alın, müziğinizi açın ve Paris'in büyülü sokaklarına dalın. Paris Couture Week boyunca dikkatleri çeken stiller aşağıdaki galeride. Bu arada en beğenilen couture koleksiyonlarını incelemek için buraya tıklayın.
Photos were found onlystylishpeople, grazia.it, teampeterstigter, alltheprettybirds, thestreetfashion, tommyton, style.com, vogue.co.uk
Couture haftasında 2. kez yerini alan Maison Martin Margiela malesef bu kez beklenilen ilgiyi vermemiş olacak ki, araştırdığım pek çok kaynakta olumsuz eleştriler almış. Büyük bir klişe olarak modellerin yüzlerinin kapalı olması pek çok moda otoritesi tarafından beğenilmemiş.
Koleksiyonun 19 parça oluşu, zoraki bir çevrecilikle oluşturulan geri dönüştürülmüş materyallerden yapılmış tasarımlar koleksiyonun geri kalanına uyum sağlayamamış, ve koleksiyonun genelinde bir bütünlük görülememiş deniyor. Bense sözü sizlere bırakıyorum..
Couture denince aklıma gelen en önemli isimlerden biri de şüphesiz Jean Paul Gaultier. Her zaman tasarımları bana ilham verir, zaten "couture"den de bu beklenir öyle değil mi? Ticari kaygılarla hazırlanmış, fazla sıradan ve hiçbir trende öncülük yapmayan koleksiyonlar hemen sahneyi terketsin!
Çingeneler Zamanı filminden çıkmış gibi rengarenk, bol detaylı, ilham verici bir koleksiyonla karşılıyor bizleri Jean Paul Gaultier. Defilenin sonundaki tarlatanlı gelinliğin altına gizlenmiş 4 Hintli kız çocuğu ise çok başka bir mesaj veriyor, tabii anlayana.
Valentino Kırmızısı diye bir şey gerçekten var ve bu koleksiyonda bolca kullanılmış. Siyah, kırmızı, beyaz ve ten renginden başka pek bir renk göremiyoruz bu sefer. Minimalist, cool ve sade modellerle desenli, süslemeli ve abartılı modellerin birlikte uyumu harika. Sonuçta bu zor bir iş, her ikisini birden yapayım deyip yüzüne gözüne bulaştıran tasarımcı çok.
Valentio defilesini incelerken çok heycanlanmıştım aslında. Valentino yani! Ama şimdi nedense içimden bir şey gelmiyor. Sanırım biraz ticari kaygılarla hazırlanmış bir koleksiyon. Daha couture bir görüntü görmek isterim ben.
Elie Saab son 2-3 sezondur sürekli benzer tasarımları yaptığı iddiasıyla sıkça eleştriliyordu. Bu sezon harika bir değişiklik yapmış çok şükür. Yine kendi imzasını taşıyan abiye elbiseler var tabii ki koleksiyonda, yine "ben Elie Saab tasarımıyım" diye bağırıyor elbiseler, yine gala ve özel davetlerin vazgeçilmezi olacaklar ama bir farklılık var. Güzel bir farklılık..
Transparanlığı örten ince işlemeler, beli ortaya çıkaran kemerler ve bisiklet yaka formları koleksiyonun dikkat çeken özellikleri diyebiliriz. Ağırlıklı olarak pastel tonlar olmasına rağmen pek çok renk kullanılmış. Türk mantığıyla defilenin son parçası olan gelinlik hakkında birşey söylemeyeceğim ama, son parçanın gelinlik olması büyük bir klişe bence.
Armani Privé'de yine pek de sevdiğim bir marka değildir. Ama yine de Paris Couture Week'te eksik kalmasın, üzülür sonra. Üstelik pek çok ünlü moda evi bu seferki defilelerini son dakika iptal ettikten sonra!
Koleksiyonda, Alexis Mabille'de olduğu gibi parlak pantolonlar görmek mümkün. Ağırlıklı olarak etek-ceket ya da pantolon-ceket takımlar görebiliriz. Çizgilerde 40'ların etkisi azımsanamayacak derecede fazla.
Dediğim gibi pek bana göre değil, size göre de değilse bir süre blogdan uzak durmanızı tavsiye ediyorum zira, Paris Couture Week bitene kadar -2gün daha- tüm koleksiyonları burada göreceksiniz. Sonra en kısa zamanda blogum kendi haline dönecektir. Valla söz.
Hepimiz Ulyana Sergeenko'ya hayranız, aşığız, bayılıyoruz falan ama bu kadar da olmaz! O nasıl bir özgün koleksiyondur, nasıl bir kendi stilini yansıtmaktır? Ulyana Sergeenko'nun kim olduğunu bilmeyen mağara adamları için ufak bir hatırlatma; kendisi Rusya çıkışlı moda ikonu aslen fotoğrafçı ve Glamour Russia'nın editörü. Şimdilerde geleneksel Rus etkileri ile bezenmiş stilini ticarete döküp tasarımcı oldu. Oldukça da başarılı oldu.
Bu koleksiyonda geleneksel Rus esintileri hafif Amerikan-vari bir tarza dönüşmüş olsa da başımızın tacıdır.
Giambattista Valli, hem İtalyan hem Fransız olması sebebiyle Valentino'ya rakip olarak gösterilen tek moda evi. Bence kesinlikle bu ünvanı hak ediyor. Koleksiyonunda 2 ayrı tema dikkatimi çekti, bir kısım tamamen asi; bir kısım tamamen masum. Hem uçuş uçuş eteklerin, çiçekli süslemelerin, parlak ve soft renklerin olduğu; hem de bol siyahlı, geometrik desenli, fütüristik kesimli parçaların olduğu koleksiyon her iki trendin de dibine vurmuş.
Alexis Mabille de favori tasarımcılarımdan biridir. Bu koleksiyonunu ise Dior ile beraber Paris Couture moda haftasının favorisi seçiyorum. Canlı renkler, hafif transparanlıkla beraber hanım hanımcık stiller.. Alexis Maby'de masum akımdan etkilenenler arasında. Koleksiyonun kilit parçaları pliselenmiş kumaşlar ve kemerler. Az miktarda dantelin de hoşuma gittiğini söylemeden edemeyeceğim.
Her zamanki gibi Chanel en fazla parçalı couture defilesi ünvanını kimseye kaptırmamak için bu sene de 65 parçalık bir koleksiyonla gözleri doyurdu. Paris Couture moda haftasında dikkatimi çeken bir konu neredeyse tüm tasarımcıların hem asi hem masum parçaları bir arada kullanması oldu. Ancak Karl Lagerfeld biraz daha asi akıma ağırlık vermiş anlaşılan.
Dekorda Dior gibi bir orman efekti yaratan Chanel'in pek de benim zevkime hitap etmediğini söylemek zorundayım.
Paris Couture moda haftası; Versace ve Dior defilelerinde İlkbahar 2013 koleksiyonlarının tanıtılmasıyla başladı. İlk gün için gönlümün sultanı kesinlikle Dior.
Raf Simons'ın Dior'u inanılmaz bir başarıyla yürüttüğü her açıdan yadsınamaz bir gerçek. Ancak defilede esas ses getiren Martin Wirtz tarafından yaratılan masal prensesi ormanı. Elbette ki Raf Simons'ın direktifleri ile gerçekleştirilen dekorasyon, Charlie'nin Çikolata Fabrikası filmine benzetildi.
Defile videosunu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Akif Hakan Çelebi veya profesyonel adıyla Hakan Photography, benim 2006'da fotoğrafa ilk başladığım zamanlardan itibaren tanıdığım ve takip ettiğim bir fotoğrafçıdır. Söz konusu fotoğraf olunca oldukça deneysel bir fotoğrafçı olmasıyla tanınır. Uzakdoğu filmlerinden sıkça esinlenir, fotoğraflarında yaratıcılığını güncel trendler ve görsel sanatlar konusundaki uzmanlığını harmanlayarak besler.
Pek çok moda ve fotoğraf dergisinde kendisine rastlayabileceğiniz gibi, kişisel çalışmalarındaki sıradışı renk kullanımıyla fotoğrafa ekspresyonizm getirmektedir. Styleite.com'daki Power Grid'de Temmuz 2011 itibariyle, dünyanın en iyi moda fotoğrafçıları arasında #67. sırada yerini almıştır.
hakanphotography.com'dan Akif Hakan Çelebi ile ilgili tüm bilgilere ulaşabilirsiniz ancak, kendisini benim gibi deviantart hesabından takip etmenizi tavsiye ederim.
New York'lu tasarımcı Lauren Moffatt'ın İlkbahar 2013 kreasyonu, tanıtımı, videosu.. Kısacası her şeyi pek hoşuma gitti. Biraz araştırdım, stili başarılı olanın zevki de başarılı olur genellemesini bir kez daha doğruladım. Ahşap parkeler, beyaz duvarlar, sofistike aksesuarlar ile dolu evinin dekorasyonuna bayıldım. İşte size tek taşla iki kuş efektli post, hem moda hem dekorasyon.
Saint Laurent 2013 Pre-Fall koleksiyonu lookbook çekimleri için objektif karşısında Heidi Slimane'e yeniden ilham veren isim, cool güzellik olarak anılan Sky Ferreira'dan başkası değil.
Daha fazla bilgi için saintlaurent.com
Yaşsız kadın Kate Moss'un 39. yaş günü şerefine stil dosyasına şöyle bir göz atalım. Havyar ve şampanya havuzları olduğu tahmin edilen bir doğum günü partisi olan bayan Moss, her gün bir kutu gençlik iksirini her bir yanına sürüyormuş. Yoksa nasıl böyle genç ve güzel kalsınmış dimi? -nerede kıskanılacak bir kadın olsa, hep aynı sözler söylenmez mi zaten.
Türkiye saatiyle dün gece saat 2'de başlayan 70. Altın Küre ödül töreni Los Angeles'ta gerçekleşti. Şıklar, rüküşler, bir şeye benzemeyenler derken sizler için dikkat çeken isimleri bir araya getirdim. Ödül töreninin gerçek amacı olan kazananlar listesi için buraya tıklayıp inceleyebilirsiniz. Ben elbette ki işin kim ne giymiş kısmı ile ilgileniyorum. Benim favorimlerim Emily Blunt, Jessica Chastain, Heidi Klum ve şaşkın bakışına rağmen Sienna Miller. Siz de favorinizi yazmayı unutmayın.
2013 İlkbahar reklam kampanyaları arasında en çok ses getiren şüphesiz Steven Meisel'in objektifinden çıkan Louis Vuitton çekimleri. Bugün ise sizleri bu çekimin perde arkasına götürüyorum. Mulberry'nin kamera arkası görüntülerinin olduğu yazı için tıklayın..
Modern bohem görünümünde, bol süslemeli bol detaylı H&M İlkbahar 2013 koleksiyonunun tanıtıldığı Türkçe alt yazılı videoyu mutlaka izleyin. Ben heyecanla yeni koleksiyonu daha yakından inceleyeceğim günleri bekliyorum. Siz de fikrinizi belirtin!
Ece Sükan'ın Markafoni için anlattıkları, stil konusunda kafası karışıkların ya da stil nasıl olmalı diyenlerin işine yarayacak. Ben bayıldım, siz de izleyin.
Free People benim oldukça beğendiğim, sıkı takip ettiğim ve ilham aldığım bir marka. Her ay için düzenledikleri, lookbook kadar sıkıcı olmayan kataloglarına ise bayılıyorum.
Ocak ayı için hiç olmayacak bir şey yapıp, aynı zamanda da doğal olarak ilkbahar koleksiyonlarını bohem kızlarla bir de bisiklet üstünde tanıtmışlar. Pes! Kardeşim burada kar yağıyor haberiniz var mı?
Bu kış nedense bana pek bir ilham veriyor. Böyle çiçekli böcekli, komikli, çocuksu şeyler giymek istiyorum. Oysa bütün yaz kendimi pek bi rocker hissetmiştim. Ama bu katalog beni benden aldı, çok başka yerlere götürdü.
İlkbahar 2013 reklam kampanyaları Ocak ayı ile birlikte hızlıca yayınlanmaya başladı. Ben de mümkün olduğunca twitter'dan sizlerle paylaşıyorum. Bugün ise reklam çekimlerinin büyülü dünyasına giriş yapıyoruz! Oldum olası reklam kampanyalarını, editoriallerden daha harika bulmuşumdur. Siz ne düşünüyorsunuz?
Photography by Seiji Fujimori. Styled by Tammy Eckenswiller. Hair by Yoichi Tomizawa for art-dept.com/Shu Uemura. Makeup by Christine Cherbonnier for Atelier Management. Fashion assistant, Kimberley Cheung.
Twitter'dan dün duyurduğum gibi büyük Zara indirimi bugün başladı! Ben pek de öyle indirim günü mağazanın kapısını kıracak bir tip olmadığımdan, temiz temiz internetten hallettim işimi. Karşınızda benim seçtiklerim.. Siz neler seçtiniz, neler aldınız, neler almak istediniz? Twitter'dan bana gönderin! @fashionsletter
Doğum Hikayemiz
-
40+4 e geldiğim 23 Aralık gecesi 7-8 defa sancı benzeri bir ağrı beni
uyandırdı ama uykuma devam edebildim. Sanırım saatte 1 geliyordu. Sabah
7.35’te Uğu...